Matematik Dersine Nasıl Çalışmalıyız?
Çocukluğumuzdan beri öğrenme konusunda aldığımız birçok nasihat da bu doğrultuda değil midir? Öğretmenlerimizin, “Çocuklar; soruyu anlamak çözmenin yarısıdır.” sözü hala kulaklarımızdadır. Kaldı ki Einstein bu oranı % 50’den % 75’e çıkartarak “soruyu anlamanın” önemini vurgulamıştır.
Gelelim Matematik öğrenmeye...
Öğrenmenin ilk adımı “Kişinin bilmediğini farketmesidir.” Bilmediğini farkedemeyen kişiler hayatları boyu cahil kalmaya mahkûm olurlar. Hatta diyebiliriz ki “İnsanın bilmediği konuları hissetmesi, bildiği konuların büyüklüğü oranındadır.”
Şimdi size bir soru; düşünün ve doğru cevabı verin.
Matematiksel ne biliyorsunuz?
Aşağıdakilerden kendinize uyanı belirleyin:
· İşlem kabiliyetim az ve konuları anlayamıyorum.
· İşlem kabiliyetim iyi, fakat konulara yabancıyım.
· Konuları anlıyorum, fakat işlem kabiliyetim az.
· İşlem kabiliyetim iyi, hem de konuları biliyorum; fakat çok yanlış yapıyorum.
· Matematiğim mükemmel, geliştirmek istiyorum.
Bu kurallardan hareketle bilmediklerimizi öğrenmeye, öğrendiklerimizi de geliştirmeye başlayabiliriz.
İşlem Kabiliyetim Az ve Konuları Anlayamıyorum
Nasıl ki alfabenin harflerini bilmeyen kişi okuyamaz, yazamaz, Matematiğin temel kurallarını bilmeyen öğrenci de Matematik konularını anlayamaz.
İki kare farkının açılımını (x2 – y2 = (x – y) (x +y)),
Tam kare açılımını ((x + y)2 = x2+ 2xy + y2),
bilmeyen öğrenciden Matematik konularını anlaması beklenemez. Matematiğin alfabesi de bu tür bağıntılardan oluşur.
Demek ki önce Matematiğin temel özelik ve özdeşliklerini öğrenmek gereklidir.
Bunun için aşağıda adlarını sıraladığımız konuları ele almalısınız.
Rasyonel Sayılar ve İşlemleri,
Üslü - Köklü İfadeler,
Çarpanlara Ayırma ve Özdeşlikler.
İşlem Kabiliyetim İyi, Fakat Konulara Yabancıyım
İşlem kabiliyetinizin iyi olması, Matematik konularını öğrenebileceğinizi gösterir. Çünkü, bir binanın sağlamlığı temelinin sağlam oluşu nispetindedir. Sizin vakit geçirmeden yapmanız gereken şey, hiç bilmediğiniz konulardan değil de, az bildiğiniz konulardan çalışmaya başlamaktır. Eğer konuyu az-çok biliyor ve konu üzerinde işlem yapabiliyorsanız, bu konuları tam anlamıyla öğrenme yolu açıktır.
Sonuç olarak, önce kendinizi eksik gördüğünüz konuları ele alın ve tamamlayın, daha sonra hiç bilmediğiniz konulara çalışın.
Konuları Anlıyorum, Fakat İşlem Kabiliyetim Az
Konuları anlayabilmek, kültürünüzün o konuyu öğrenmeye yeterli olduğunun göstergesidir. İşlem kabiliyetinizin az oluşu da çok soru çözmediğinizi belirtir. İşlem kabiliyetinizi geliştirmenin en güzel yöntemi bol soru çözmektir.
Bu sayede hem konuları pekiştirmiş hem de hız kazanmış olursunuz. Biliyorsunuz ki üniversite sınavı belli bir zaman sınırlaması içerisinde yapılmaktadır.
Bir öğrenci konuları bilse, fakat testleri yavaş çözse üniversite sınavlarında gereken başarıyı gösteremez. İstediğiniz bölümü kazanmak istiyorsanız bol test çözünüz.
Çocukluğumuzdan beri öğrenme konusunda aldığımız birçok nasihat da bu doğrultuda değil midir? Öğretmenlerimizin, “Çocuklar; soruyu anlamak çözmenin yarısıdır.” sözü hala kulaklarımızdadır. Kaldı ki Einstein bu oranı % 50’den % 75’e çıkartarak “soruyu anlamanın” önemini vurgulamıştır.
Gelelim Matematik öğrenmeye...
Öğrenmenin ilk adımı “Kişinin bilmediğini farketmesidir.” Bilmediğini farkedemeyen kişiler hayatları boyu cahil kalmaya mahkûm olurlar. Hatta diyebiliriz ki “İnsanın bilmediği konuları hissetmesi, bildiği konuların büyüklüğü oranındadır.”
Şimdi size bir soru; düşünün ve doğru cevabı verin.
Matematiksel ne biliyorsunuz?
Aşağıdakilerden kendinize uyanı belirleyin:
· İşlem kabiliyetim az ve konuları anlayamıyorum.
· İşlem kabiliyetim iyi, fakat konulara yabancıyım.
· Konuları anlıyorum, fakat işlem kabiliyetim az.
· İşlem kabiliyetim iyi, hem de konuları biliyorum; fakat çok yanlış yapıyorum.
· Matematiğim mükemmel, geliştirmek istiyorum.
Bu kurallardan hareketle bilmediklerimizi öğrenmeye, öğrendiklerimizi de geliştirmeye başlayabiliriz.
İşlem Kabiliyetim Az ve Konuları Anlayamıyorum
Nasıl ki alfabenin harflerini bilmeyen kişi okuyamaz, yazamaz, Matematiğin temel kurallarını bilmeyen öğrenci de Matematik konularını anlayamaz.
İki kare farkının açılımını (x2 – y2 = (x – y) (x +y)),
Tam kare açılımını ((x + y)2 = x2+ 2xy + y2),
bilmeyen öğrenciden Matematik konularını anlaması beklenemez. Matematiğin alfabesi de bu tür bağıntılardan oluşur.
Demek ki önce Matematiğin temel özelik ve özdeşliklerini öğrenmek gereklidir.
Bunun için aşağıda adlarını sıraladığımız konuları ele almalısınız.
Rasyonel Sayılar ve İşlemleri,
Üslü - Köklü İfadeler,
Çarpanlara Ayırma ve Özdeşlikler.
İşlem Kabiliyetim İyi, Fakat Konulara Yabancıyım
İşlem kabiliyetinizin iyi olması, Matematik konularını öğrenebileceğinizi gösterir. Çünkü, bir binanın sağlamlığı temelinin sağlam oluşu nispetindedir. Sizin vakit geçirmeden yapmanız gereken şey, hiç bilmediğiniz konulardan değil de, az bildiğiniz konulardan çalışmaya başlamaktır. Eğer konuyu az-çok biliyor ve konu üzerinde işlem yapabiliyorsanız, bu konuları tam anlamıyla öğrenme yolu açıktır.
Sonuç olarak, önce kendinizi eksik gördüğünüz konuları ele alın ve tamamlayın, daha sonra hiç bilmediğiniz konulara çalışın.
Konuları Anlıyorum, Fakat İşlem Kabiliyetim Az
Konuları anlayabilmek, kültürünüzün o konuyu öğrenmeye yeterli olduğunun göstergesidir. İşlem kabiliyetinizin az oluşu da çok soru çözmediğinizi belirtir. İşlem kabiliyetinizi geliştirmenin en güzel yöntemi bol soru çözmektir.
Bu sayede hem konuları pekiştirmiş hem de hız kazanmış olursunuz. Biliyorsunuz ki üniversite sınavı belli bir zaman sınırlaması içerisinde yapılmaktadır.
Bir öğrenci konuları bilse, fakat testleri yavaş çözse üniversite sınavlarında gereken başarıyı gösteremez. İstediğiniz bölümü kazanmak istiyorsanız bol test çözünüz.